top of page

Rus Uyku Deneyi: Uyku Psikolojisi

  • Yazarın fotoğrafı: Heja Yakut
    Heja Yakut
  • 3 Eki 2023
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 28 Oca 2024

30 gün boyunca uyumazsanız ne olacağını hiç düşündünüz mü? 1947'de Sovyet Rusya'da bazı araştırmacılar da bu soruyu sordular ve Rus Uyku Deneyi fikir olarak doğmuş oldu. Rus Uyku Deneyinin gerçek olup olmadığı konusunda şüpheler olsa da şu noktada psikoloji camiasında bir efsane haline gelmiş durumda.

Uykusuzluğun sonuçlarını ve askerlerin ne kadar süre uykusuz kalabileceğini görmek için 5 savaş suçlusu seçilerek insan deneklere dönüştürüldü. Araştırmacılar, savaş suçlusu grubunu ihtiyaç duyabilecekleri eşyalarla beraber küçük, karanlık bir hücreye yerleştirdiler. Oksijen seviyelerini ayarlamak için düzenli olarak kontrol edilen monitörler kuruldu.


İlk üç gün her şey yolunda görünüyordu, ancak dördüncü günde işler kötüleşmeye başladı. Esirler savaş sırasında yaşadıkları travmaları ve tanık oldukları her şeyi anlatmaya başladılar. Beşinci günde işler felakete dönüştü, denekler psikoz geçirmeye başladı ve gerçek olmayan şeyler hakkında sanki varmış gibi konuşmaya başladılar. Mahkûmlar birbirleri hakkında paranoyaklaşmaya başladı ve her mahkûm, odadaki mikrofonlardan bilim adamlarıyla diğer mahkûmlar hakkında konuşmaya başladı.


Dokuzuncu günde denekler aniden büyük bir sessizliğe büründüler ve bir mahkûmun boğuk sesinden başka hiçbir şey duyulmadı: “Artık özgür olmak istemiyoruz.”


15. günde deneyin bitirilmesine karar verildi ve odalarının kapısı açıldı. Kapı açıldıktan anlatılmayacak şeyler oluyor, deneklerden biri ölüyor, diğerlerinin de karınları kesiliyor veya açılıyor. Denekler etlerini yiyor ve hücreden çıkmak istemiyorlar. Ne zaman zorla odadan çıkarılmaya çalışılsa büyük bir güçle direniyorlar.


Şu anda bazı deneklerin insanüstü güce sahip oldukları söylenmekte ve araştırmacılara sertçe karşı çıktıkları bilinmektedir. Nihayet çıkarıldıklarında, deneklerden biri uykuya daldığı anda ölür.

​​ Geriye kalan deneklerin tekrar hücreye yerleştirilmesi fikri tartışılırken korkunç bir gerçek keşfedilir: deneklerin beyinleri ölmüştür. 3 denekten biri uykuya dalar ve hemen ardından ölür. Sonunda geri kalan deneklerin öldürülmesine karar verilir. Deneklerden biri vurulmadan önce kendisine "Sen kimsin?" diye soruldu. Mahkûm şöyle diyor: "Ben kötüyüm, uykuyla kontrol altında tutuluyorum ve her insanın zihninde yaşıyorum.”

Rus Uyku Deneyi Gerçek mi?

Dürüst olmak gerekirse, en olası senaryo bu deneyin hiç gerçekleşmemiş olması ve uydurma bir korku hikâyesi olmasıdır. Ancak uyku ve uykunun psikolojiyle ilişkisi üzerine düşünmemize olanak tanıyor.


Uykunun Psikoloji Üzerindeki Etkisi

Uyku temel bedensel ihtiyaçlardan biridir; yerine getirilmediği takdirde fiziksel ve zihinsel sonuçlara neden olabilir.

Uyku beyinle doğrudan iletişim halindedir, uykusuzluk nöronların fonksiyonlarında ve sinyal iletimlerinde yavaşlamaya neden olur. Beynin belirli bölgelerinde uyuşukluk ortaya çıkmaya başlar ve bilişsel kaymalar ortaya çıkar, bu da psikolojik kaygı, stres, DEHB ve bipolar bozukluğa neden olur. Gelecekte bunlar Rus Uyku Deneyinde görüldüğü gibi şizofreni, psikoz, paranoya gibi daha tehlikeli hastalıklara dönüşebilir.



Referanslar

Lazare, G. (2022). Rus Uyku Deneyi. Sleep Shop Inc.

https://thesleepshopinc.com/the-russian-sleep-experiment/< /a>


Uykusuzluk beyninize ne yapıyor? (n.d.). Bilim Ve Ütopya. https://bilimveutopya.com.tr/uykusuzluk-beyninize-ne-yapiyor 




Yorumlar


bottom of page